BİR TARİHTİR KEMERALTI |
7000 Yıllık Bir Çarşı: Kemeraltı
Bugün Kemeraltı sokaklarında gezenlerin pek azının farkında olduğu bir şey var. Bir zamanlar Kemeraltı’nda gezmek demek, kıyı da gezmek demekti. Sandalların, mavnaların, yelkenlerin arasından, denizin serinliği çarparken yüzünüze,
yelkenlerin rüzgarda dans edişini izlerken, dünyanın en büyük çarşısında gezmek demekti.
Ceylan boynuzu yakıştırması yapılan iç liman, denizden bakılınca en güzel şehir unvanını İzmir’in almasında önemli rol oynardı. Bu liman doldu, insanlar denizden toprak kazandı, Kemeraltı denizini kaybetti, denizle beraber gemiler de, yelkenler de, rüzgar da gitti.
Kemeraltı Çarşısı bugün niye oradadır ya da niye orada kurulmuştur. Ziyaretçileri, sakinleri bunun farkında mı? Bir zamanlar ticaretin merkezi olan iç limanı çevreleyen, onlarca han, cami ve dükkan asıl Kemeraltı’dır. Karakterini ve siluetini limanın belirlediği çarşı, bugün içine düştüğü imaj kaybını, eski siluetini canlandırarak kazanabilir. Kimliğini eski izlerin üzerine inşa edebilir.
Kemeraltı |
Kemeraltı’nı kavramak ve anlamak binaların yönelişini caddelerin formunu kavrayabilmek iç limanının varlığını bilmeden olamaz. Kentli iç limanın izlerini üst örtü aracılığı ile yeniden kavrayabilir.
Kemeraltı bugün ilham verdiği projelerle bile rekabet etmekte zorlanıyor, Kemeraltı’nın bugün yaşadığı sorun imaj sorunudur.
Kemeraltı Fora
Geçmişin izlerine saygı duyan tüm kentlilere bir çağrıdır.Kemeraltı’nın iç limanın izinde ve tüm sokaklarında eski siluetini yeniden yaratmak çabasıdır. Ziyaretçilerine bu çarşının geçmişine ait soruları kendine sorma çağrısıdır. Kemeraltı çarşısının belleğinde ki bu izi yeni bir mekan deneyimi olarak kullanıcıya sunma çağrısıdır.
Kemeraltı çarşısı |
1. Büyük Vezir Han, 2. Ok Kalesi, 3. Menemen İskelesi, 4. Kızlarağası Hanı, 5. Hisar Camii, 6. Kara Han, 7. Acemiler Hanı, 8. Arnavut Hanı, 9. Demir Han, 10. Şadırvan Camii,11. Kestane Pazarı Camii, 12. Başdurak Camii, 13. Barut Han, 14. Kemeraltı Camii, 15. İç Liman, 16. Bataklık
İzmir’in meşhur sembolü Saat Kulesi’nden hemen sonra tarihi bir çarşı olan Kemeraltı ziyaretçilerini beklemektedir. Akla gelebilecek her türlü eşyayı, baharatları, yiyecek çeşitlerini,antikaları, seyyar satıcıları burada bulunabilmektedir. Bu çarşı 230 iş kolu, yüz binlerce çeşit ürünle baş döndürücü bir özelliğe sahiptir. Özellikle İzmirlilerin bayram alışverişleri için uğrak noktası burasıdır. Ayrıca Gelinlikçiler Sokağı ile evlenecek olanların hemen hemen her gün geldiği bir çarşıdır.Kemeraltı Çarşısı 1650-1670 yılları arasında kurulmuştur. İlk yapıldığı yıllarda üzeri tonoz ve kiremitle örtülü olan çarşı, 20. yüzyıla
kadar bu özelliğini korumuştur. 700 yıllık bir geçmişi olan bu çarşıda yürümek her adımda insanı eşsiz duygulara sürükler.
19. yüzyılda İzmir’in ticaret hayatının can noktası olan bu çarşı eski hanlar ve bedestenleri kapsamakta idi. Buradaki dükkânlar daha çok yerli halka hitap ediyor ve dar gelirli ailelerin gereksinimini sağlıyordu.
İzmir’in eski anıtsal yapıları |
Çarşı demirciler,
kömürcüler, çiviciler, baharatçılar ve saman pazarı gibi ticarethaneleri kapsamakta idi. Çarşıda her ticarethane gruplar halinde ayrı bölümleri oluşturmuştu.Alışverişten sonra yorgun ziyaretçiler mutlaka çarşının tarihinden günümüze ulaşmış en
önemlilerinden biri olan ve 1744 yılında Hacı Beşir Ağa tarafından yaptırılan Kızlarağası Hanına bir uğrarlar. Burada dibekte dövülmüş bir “karınca yürüyen kahvesi” içmek olmazsa olmazlardandır. Orada bu kahvenin ismini şöyle anlatırlar. “Kahveyi yaparız önünüze koyarız, öyle bir köpük olur ki üzerinde;karıncayı bir kenarından bırakırsınızdiğer kenara hiç batmadan geçer.” Bu han,İzmir’deki hanların en büyük ve en görkemli olanıdır. Anıtsal bir özeliğe sahip olduğu gibi, mimari özeliği bakımından da tek örnek olması Osmanlı hanları arasında ona özgünlük kazandırmaktadır. Bu yapının 1745 yılında
yapıldığı sanılmaktadır. Bu tarihi atmosfer içerisinde alışverişin yorgunluğu bir anda yok oluverir.
Hanın üst katları ise mutlaka gezilmesi gereken yerlerden biridir. Çeşitli antikacıları ve el sanatları ustalarını bu katta bir arada bulunmaktadır. Osmanlı döneminde tüccarlar alt katı alışveriş, üst katı da konaklamak için kullanırlardı. İzmir’in eski anıtsal yapılarından biri olan Hisar Camii’si de bu hanın içine konumlandırılmıştır. Camii, Aydınoğlu (Molla) Yakup Bey tarafından 16. yüzyılın sonlarında yaptırılmıştır. Belgelerde yapılış tarihi olarak 1592 ve 1598 yılarını gösteren Camii’nin ortasında merkezi büyük kubbe ve iki yanda uzunlamasına ikişer kubbe daha bulunmaktadır. Son cemaat kısmı yedi kubbeli bir revaktan oluşur.